İzmir Temizlik Şirketleri
İzmir Temizlik Şirketleri
İzmir Temizlik Şirketleri
Tanık Yavuz Akbulut 25.06.2009 günü Giresun Asayiş Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde; “25.06.2011 günü saat: 12.30 sıralarında ziyaret amacıyla Giresun FM isimli radyoya gittiğini, Mustafa Cici'nin odasında, Mithat Kaya ile görüşürken şahsın kendisine hitaben "bir saat önce topal Selim ve yanında bir kişinin daha gelip Fatih Selim Kitapçı, Hakan Karaahmet, Olgun Aydın Peker, Giresunspor ve fuarla ilgili haber yapmayacaksın sonra zararlı çıkarsın" diyerek kendisini tehdit ettiklerini söylediğini, kendisinin de konuyu basın mensubu olduğu için hem haber yaparsın hem de savcılığa şikayette bulunursun dediği esnada üç şahsın odaya girdiğini, şahısların Mustafa Cici'yi özel görüşmek için çağırdığını, kendisinin de olay çıkmaması için müdahil olarak burada özel görüşemezsiniz dediğini, şahısların ısrar edince burada kayıt yapılırsa konuşursunuz dediğini, bunun üzerine Hakan Akbaş'ın elinde ses cihazı ile geldiğini, bu durum üzerine kendilerinin dışarı çıkmak için hazırlandığını, bu esnada şahısların hemen kapıyı kapattıklarını ve içeriden bağrışma seslerinin geldiğini, kendilerinin hemen kapıya geldiklerini, genç şahsın hemen odadan çıkıp kaçtığını, Evren Kımıl olarak teşhis ettiği şahsın Mustafa Cici'yi yere yatırarak darp ettiğini gördüğünü, diğer şahsın da Hakan Akbaş'ı darp ettiğini, daha sonra şahısların odadaki bilgisayar ve eşyaları yere atarak kaçtıklarını” beyan etmiştir. Taraftar kod adlı gizli tanık ifadesinde; “Giresunspor’da malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin’in Giresunspor’da servis şoförü olan Veli isimli şahısla birlikte Giresun Belediyesine giderek belediye başkanından kulüpten alamadıkları maaşlarını istediklerini, bu olayı da eski Giresunspor kulüp başkanı Olgun Peker’in öğrenerek malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin’i darp ettiğini” belirtmiştir.
Samet Erdemir 12.05.2011 günü Giresun Çarşı Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “Arkadaşları Evren Kımıl ve Abdullah Eker ile birlikte alkollü olarak Orta Kafeye gittiklerini, burada bir sebepten dolayı çalışanlarla tartıştıklarını ve birbirlerine girdiklerini, ortalığın toz duman olduğunu, kimin kime vurduğunu veya kendisinin kime vurduğunu bilmediğini, cam çerçeveler ve makinelerin de bu arbede esnasında kırıldığını, kimseden şikayeti olmadığını” beyan etmiştir. 02.05.2011 günü saat:11.56’da Faruk Güler’in Ersin Hamarat’ı aradığı görüşme; Faruk’un Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden arandığını ve ifade vermek için çağrıldığını, ifade vermeye gidip gitmeme konusunda tereddüt ettiğini belirttiği ve “…geçen bu Emrah’ı çağırmışlardı Emrah Eren’i, Olgun Aydın Peker tehdit ettimi sizi falan filan”, konunun ne olabileceği hakkında konuştukları, Faruk: “…Giresun’daki alacak verecek işleri ile ilgili olabilir, şimdi Olgun bana tehdit mesajları falan atmıştı, bunu bilenler vardı mesela onlardan birisi daha önce Emrah’ı da çağırdı işte sizi tehdit etti mi şu oldu mu bu oldu mu, peki Olgun’la ilgili bir şey varsa mesela doğruyu söyleyeyim mi saklayayım mı yani”, Ersin: “Sende o zaman başının ağrımasını istemiyorsan deki benim bu bu konuyla hiç bir bilgim yok beni tehdit etmiyorlar, ama belki hani Olgunla alakalı bir şey olabilir…”, (tape:1109) dendiği belirlenmiştir. Ömer Lütfi Topal hakkında ifade edilmesi gereken çok önemli bir husus vardır. Öldürülen başka gazeteciler de vardır.
Ancak Topal'la ilgili olarak yapılan bazı ilgi çekici tesbitler vardır ve bunların bu raporda yer almasının zaruri olduğu düşünülmektedir. Kapsamlı vergi ve diğer işlem incelemelerinin yıllarca yapılmamış oluşu ilgi çekicidir. Topal'ın banka hesap hareketlerini gösteren ekstrelerin tetkiti fevkalâde ilgi çekicidir. Adı geçen Topal'ın yakın ve mutemet yöneticilerindendir. Ama genel kanaat Topal'ın böylesine bir tehditle kolayca baş edeceği şeklindedir. Eşini iş hayatına asla sokmamış, iş hayatındaki zalimliği, evde karısı ve çocuklarıyla şakalaşan munis bir insana dönüşmektedir. Günlük 3 milyon doları aşan net gelirine, öldürttüğü, zarar verdiği çok sayıda insana rağmen koruma bulundurmayan, adamları tarafından hiçbir şekilde korunmayan bir evde oturan, özel şoför kullanmayan, karısının veya kendisinin kullandığı arabayla seyahat eden, zırhlı bir araca binmeyi reddeden bir kişidir Topal. Ancak olaylar bitmemiştir. Hadi Özcan'ın tutuklanması ve çete reisi olduğu iddiaları ve yapılan yayınlar kendisinin önemini ortaya çıkarmış, hapishanede olması bile haber gönderip adamları vasıtasıyla haraç toplamasını ve Alaattin Çakıcı gibi gücünün artmasını engellememiştir. Kocaeli Emniyet Müdür Muavini Cemal Şencan'ın dosyası incelendiğinde olayların kamufle edilmesi için Cemal Şencan'ın kurban seçildiği ortaya çıkacaktır.
Çünkü polisler "alındıktan" sonra Emniyet Müdürü makamına gelmemiş, gece 22.00'ye kadar bir sorgulama yapılmamış, Müdür muavinleri de odalarından çıkmamıştır. Eğer öldürülmeseydi ülkenin en etkili ilişkileri içinde, istediği yere ve makama nüfuz edebilme imkânını bulacak ve birkaç yıl sonra da gerçek manâda dokunulmazlığa kavuşacaktı. Yıl içinde ödüllendirilen personel sayısı kurumlarınca izleyen yılın Ocak ayı sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Madde 16 - (Değişik: 12/5/1982 - 2670/8 md.) Devlet memurları görevleri ile ilgili resmi belge araç ve gereçleri, yetki verilen mahaller dışına çıkaramazlar, hususi işlerinde kullanamazlar. İzin verilen kişilerin kimlikleri kamu adına utanç vericidir. Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama işlemlerinin yapılması zorunludur. Neticede Söylemez kardeşlerin büyük bir organize suç şebekesi oluşturdukları, şebeke içinde istihbarat, silâh ve korunma sağlamak için bazı emniyet ve TSK mensuplarını maddi menfaat karşılığı istihdam ettikleri, yasadışı yollardan kazandıkları kara parayı aklamak amacıyla, gayri menkul alımına yöneldikleri belirlenmiş, muhtelif davalar birleştirilerek İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne intikâl ettirilmiştir. Bu konuda İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun sergilediği tavır, Çankaya'da Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında yapılan liderler zirve toplantısında en açık kelimelerle tenkit edilmiştir.
Sizinle birlikte bu yazıya hayran olduysanız, İzmir Villa ve Yazlık Temizliği İzmir lütfen sitemizi ziyaret etmekle ilgili daha fazla bilgi almak istersiniz.